Globalleşen dünyada, birden fazla dil bilmek artık bir lüks değil, bireysel ve profesyonel gelişim için temel bir gerekliliktir. Bu gerekliliklerin başında ise evrensel iletişim dili olan İngilizce gelmektedir. Ebeveynler, çocuklarının geleceğine yapacakları en değerli yatırımlardan birinin, onları doğru zamanda ve doğru metodolojiyle dil eğitimiyle tanıştırmak olduğunun bilincindedir. Bu noktada, erken yaş İngilizce kursu programları kritik bir rol oynamaktadır.
Bilimsel araştırmalar, dil ediniminin “kritik dönem” olarak adlandırılan 0-7 yaş aralığında zirvede olduğunu göstermektedir. Beynin dil öğrenme mekanizmaları bu yaşlarda en esnek ve alıcı durumdadır. Bu değerli dönemi verimli kullanmak, çocuğun sadece dil becerilerini değil, aynı zamanda bilişsel, sosyal ve akademik temellerini de güçlendirir.
English Of London olarak, bu hassas dönemin benzersiz fırsatlar sunduğunun farkındayız. Kurumumuz, çocukların doğal öğrenme süreçlerine saygılı, oyun temelli ve modern pedagojik yaklaşımlarla zenginleştirilmiş programlar tasarlamaktadır. Bu makalede, erken yaşta İngilizce eğitiminin neden bu kadar önemli olduğunu, nitelikli bir kurs programının hangi bileşenleri içermesi gerektiğini ve bu yatırımın çocuğunuzun geleceğine nasıl yön verdiğini detaylıca ele alacağız.
Erken Yaş İngilizce Kursu Nedir? Temel Tanım ve Önemi
“Erken yaş İngilizce kursu”, genellikle 0-7 yaş aralığındaki (bazen 8-9 yaşa kadar uzanabilen) çocuklara yönelik özel olarak tasarlanmış, ikinci bir dil olarak İngilizceyi edindirmeyi amaçlayan yapılandırılmış eğitim programlarını ifade eder. Bu programların temel felsefesi, yetişkinlere uygulanan dil “öğretim” (learning) metotlarından tamamen farklıdır.
Çocuklar bu yaşlarda dili “öğrenmezler”, ana dillerini edindikleri gibi “edinirler” (acquisition). Bu süreç, dil bilgisi kurallarını ezberlemek yerine, dile doğal bir ortamda, anlamlı bağlamlar içinde maruz kalmayı gerektirir. Erken yaş kursları, tam da bu doğal edinim sürecini simüle etmek üzere tasarlanır.
Bu programların önemi, dilbilimci Eric Lenneberg tarafından ortaya atılan “Kritik Dönem Hipotezi” ile doğrudan ilişkilidir. Bu hipoteze göre, beynin dil ediniminden sorumlu bölgeleri (özellikle Broca ve Wernicke alanları), ergenlik dönemine kadar maksimum esnekliğe sahiptir. Erken yaşta ikinci bir dile maruz kalmak, beynin bu dili de “ana dil” gibi işlemesini sağlar. Bu durum, ileriki yaşlarda elde edilmesi neredeyse imkansız olan aksansız (native-like) telaffuz ve dile karşı içgüdüsel bir “his” geliştirme avantajı sunar.
English Of London, erken yaş İngilizce kursu programlarını bir ders olarak değil, çocuğun gelişim yolculuğunun ayrılmaz bir parçası olarak görmektedir. Amaç, çocuklara sadece kelimeler öğretmek değil, onlara İngilizce düşünme, hissetme ve kendilerini bu dilde de rahatça ifade etme becerisi kazandırmaktır. Bu temel, onların gelecekteki tüm akademik ve sosyal yaşantılarına sağlam bir zemin hazırlar.

Erken Yaş İngilizce Kursu Programlarının Kapsamlı Detayları
Nitelikli bir “erken yaş İngilizce kursu” programı, titizlikle planlanmış bir müfredat, yaş grubuna özel yaklaşımlar ve zengin materyal kullanımı gerektiren karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu programların başarısı, çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarını ne kadar iyi anladığına ve buna ne kadar doğru yanıt verdiğine bağlıdır.
İdeal Müfredat Yapısı ve Metodolojiler
Çocuklara yönelik dil eğitiminde “ne öğretildiği” kadar “nasıl öğretildiği” de önemlidir. Geleneksel, ezbere dayalı sistemler bu yaş grubu için tamamen etkisizdir. Modern ve bilimsel temelli metodolojiler esastır.
Oyun Temelli Öğrenme (Play-Based Learning):
Bu yaş grubunda öğrenmenin anahtarı oyundur. Müfredat, tamamen oyunlar, şarkılar, tekerlemeler ve fiziksel aktiviteler üzerine inşa edilmelidir. Çocuk, “ders çalıştığının” farkında olmadan, eğlenceli bir aktivitenin parçası olarak dili edinir.
Bütünsel Fiziksel Tepki (Total Physical Response – TPR):
Özellikle 3-6 yaş grubu için son derece etkili bir yöntemdir. Eğitmen, “jump” (zıpla) veya “sit down” (otur) gibi komutları önce kendi yapar, sonra çocuklardan taklit etmelerini ister. Dil, soyut bir kavram olmaktan çıkar ve doğrudan fiziksel bir eylemle ilişkilendirilir. Bu, anlamanın çok hızlı gerçekleşmesini sağlar.
İçerik ve Dil Entegreli Öğrenme (Content and Language Integrated Learning – CLIL):
Bu yaklaşımda İngilizce, bir amaç değil, bir araç olarak kullanılır. Örneğin, basit bir bilim deneyi, bir sanat projesi veya bir yemek tarifi İngilizce olarak yapılır. Çocuk, fen veya sanat öğrenirken aynı zamanda dili doğal bir bağlamda kullanmış olur.
Hikaye Anlatımı (Storytelling):
Hikayeler, dilin en zengin bağlamlarından biridir. Görsel olarak desteklenen (resimli kitaplar, kuklalar vb.) hikaye anlatımı, çocukların kelime dağarcığını, dinleme becerilerini ve hayal güçlerini geliştirir.
English Of London müfredatı, bu metodolojileri harmanlayarak “spiral” bir yapı sunar. Yani, öğrenilen kavramlar sürekli olarak farklı oyun ve aktiviteler içinde tekrar edilerek pekiştirilir. Asla dil bilgisi kuralları (grammar drills) üzerine odaklanılmaz; bunun yerine iletişimsel yeterlilik (communicative competence) hedeflenir.
Yaş Gruplarına Göre Erken Yaş İngilizce Kursu Farklılıkları
“Erken yaş” geniş bir kavramdır ve bir 2 yaşındaki çocuğun öğrenme şekli ile bir 6 yaşındaki çocuğun öğrenme şekli arasında dağlar kadar fark vardır. Programlar bu gelişimsel evrelere göre mikro düzeyde uyarlanmalıdır.
0-3 Yaş Grubu (Bebek ve Yürümeye Başlayan Çocuklar)
Bu dönem “dil kulak dolgunluğu” için en kritik evredir. Programlar genellikle ebeveyn katılımlı (anne/baba ile birlikte) yürütülür.
- Odak: Ritim, melodi ve fonetik farkındalık.
- Aktiviteler: İngilizce ninniler (lullabies), tekerlemeler (nursery rhymes), basit kukla gösterileri ve duyusal oyunlar (renkli kumaşlar, ses çıkaran oyuncaklar).
- Amaç: Dilin ses yapısına (fonoloji) aşinalık kazandırmak ve ebeveyn ile çocuk arasında pozitif bir öğrenme bağı kurmaktır.
3-5 Yaş Grubu (Okul Öncesi Dönem)
Bu, dil ediniminin “altın çağı”dır. Çocuklar artık daha bağımsızdır ve sosyal etkileşime açıktır.
- Odak: Aktif kelime dağarcığı oluşturma, basit yönergeleri anlama (TPR) ve sosyal ortamda dili kullanma.
- Aktiviteler: Rol yapma oyunları (role-playing), grup oyunları, dans, sanat ve el işi aktiviteleri.
- Amaç: Özgüvenle basit ifadeler kullanabilen, soru sorabilen ve İngilizce sosyalleşebilen bireyler yetiştirmektir. “Erken Yaş İngilizce Kursu 2025” programlarında, English Of London gibi kurumlar bu yaş grubuna özel interaktif akıllı tahta uygulamalarını ve güvenli eğitim teknolojilerini de entegre etmektedir.
6-7 Yaş Grubu (Okul Başlangıç Dönemi)
Bu yaş grubu artık daha yapılandırılmış aktivitelere hazırdır ve soyut düşünme becerileri gelişmeye başlamıştır.
- Odak: Fonetik (ses bilgisi) temelli okuma-yazmaya hazırlık, daha karmaşık hikayeleri anlama ve basit cümleler kurma.
- Aktiviteler: Daha karmaşık masa oyunları, kısa projeler (örneğin bir poster hazırlama), basit diyaloglar ve “show and tell” (göster ve anlat) sunumları.
- Amaç: Okulda başlayacak olan formal İngilizce eğitimine sağlam bir temel atmak ve çocuğa akademik bir avantaj sağlamaktır.
Eğitim Materyalleri ve Teknoloji Entegrasyonu
Erken yaş eğitiminde materyal kalitesi hayati önem taşır. Materyallerin renkli, dayanıklı, güvenli (toksik olmayan) ve en önemlisi pedagojik bir amaca hizmet etmesi gerekir.
- Fiziksel Materyaller: Büyük resimli hikaye kitapları (big books), kavram kartları (flashcards), kuklalar, kostümler, yapı blokları ve eğitici masa oyunları.
- Dijital Materyaller: Müfredatla uyumlu, şiddet içermeyen, eğitici değeri olan uygulamalar, interaktif akıllı tahtalar ve dinleme becerileri için özel olarak seçilmiş animasyonlar veya şarkılar.
English Of London, materyal seçiminde otantikliğe önem verir. Çocukların sadece dili değil, dilin kullanıldığı kültürü de (bayramlar, yemekler, hikayeler) tanıması için zengin ve çeşitli kaynaklar kullanılır.
Erken Yaş İngilizce Kursu Seçiminde Dikkat Edilmesi Gereken Özellikler
Ebeveynler için doğru kurumu seçmek, programın başarısı için en az müfredat kadar önemlidir. Bir “erken yaş İngilizce kursu” değerlendirilirken belirli standartlar aranmalıdır.
Eğitmen Kalitesi ve Pedagojik Formasyon
Bu yaş grubuyla çalışmak özel bir uzmanlık gerektirir. Bir eğitmenin sadece ana dilinin İngilizce olması (native speaker) yeterli bir kriter değildir.
- Formasyon: Eğitmenin mutlaka erken çocukluk dönemi pedagojisi, çocuk psikolojisi veya İngilizce Öğretmenliği (özellikle TESOL/TEFL for Children) alanlarında sertifikalı veya diplomalı olması gerekir.
- Deneyim ve Kişilik: Eğitmen sabırlı, enerjik, yaratıcı ve çocuklarla güçlü bir bağ kurabilen bir yapıya sahip olmalıdır.
- English Of London Standardı: Kurumumuz, eğitmenlerinin hem dil yeterliliğini (C2 veya ana dil seviyesi) hem de pedagojik formasyonunu titizlikle denetler ve sürekli hizmet içi eğitimlerle gelişmelerini destekler.
Sınıf Mevcudu ve Fiziksel Ortam
Öğrenme ortamı, öğrenmenin kendisini doğrudan etkiler.
- Sınıf Mevcudu: Erken yaş gruplarında sınıflar butik ve az mevcutlu olmalıdır (ideal olarak 8-10 öğrenciyi geçmemelidir). Bu, eğitmenin her çocukla birebir ilgilenebilmesi için şarttır.
- Fiziksel Güvenlik ve Hijyen: Sınıflar, çocukların güvenle hareket edebileceği şekilde tasarlanmalı (sivri köşeler olmamalı), zemin uygun olmalı ve hijyen standartları en üst düzeyde tutulmalıdır.
- Uyarıcı Çevre: Sınıf duvarları çocukların çalışmalarıyla süslenmeli, renkli olmalı ancak dikkat dağıtıcı bir kaosa da yol açmamalıdır. Ortam, keşfetmeyi teşvik etmelidir.
Ölçme ve Değerlendirme Süreçleri
Bu yaş grubunda “sınav” veya “test” gibi kaygı yaratıcı ölçme yöntemleri kesinlikle kullanılmamalıdır.
- Gözlem Temelli Değerlendirme: Eğitmen, çocuğu oyun ve aktiviteler sırasında doğal ortamında gözlemleyerek gelişimini kayıt altına alır.
- Portfolyo: Çocuğun yaptığı resimler, el işleri veya basit projeler bir portfolyoda toplanarak gelişim somut olarak takip edilir.
- Ebeveyn İletişimi: Kurum, ebeveynlere düzenli olarak (haftalık veya aylık) çocuğun gelişimi hakkında detaylı ve yapıcı geri bildirimlerde bulunmalıdır. English Of London, şeffaf bir iletişim politikası izleyerek ebeveynleri sürecin aktif bir parçası olmaya davet eder.
Kullanım Alanı 1: Bilişsel Gelişim Üzerinde Erken Yaş İngilizce Kursu Etkileri
Erken yaşta İngilizce eğitimi almak, beynin yapısını ve işleyişini kalıcı olarak şekillendiren güçlü bir bilişsel egzersizdir. Bu, sadece dil öğrenmekten çok daha fazlasıdır; bu, daha verimli çalışan bir beyin inşa etmektir.
Problem Çözme ve Analitik Düşünme Becerileri
İki dilli (bilingual) beyinler, sürekli olarak iki farklı dil sistemi arasında seçim yapmak ve birini baskılayıp diğerini aktive etmek zorundadır. Bu sürekli “zihinsel jimnastik”, beynin “yürütücü işlevler” (executive functions) olarak bilinen kontrol merkezini güçlendirir.
Yürütücü işlevler; dikkat toplama, planlama, önceliklendirme ve dürtü kontrolü gibi üst düzey becerileri yönetir. Erken yaşta dil kursuna katılan çocuklar, tek dilli akranlarına göre karmaşık problemleri çözmede, ilgisiz bilgiyi filtrelemede ve daha esnek düşünmede belirgin bir avantaj sergilerler. Bir soruna birden fazla açıdan bakabilme yetenekleri (divergent thinking) daha gelişmiştir.
Hafıza Kapasitesi ve Yaratıcılık
İkinci bir dil öğrenmek, yoğun bir hafıza çalışması gerektirir. Yeni kelimeler, ses yapıları ve cümle kalıpları, beynin “çalışma belleği” (working memory) kapasitesini zorlar ve zamanla genişletir. Güçlü bir çalışma belleği, sadece dil için değil, matematiksel işlemler, okuduğunu anlama ve talimatları takip etme gibi birçok akademik beceri için de temeldir.
Ayrıca, her dil dünyaya farklı bir pencereden bakar. İki dile sahip olmak, iki farklı kelime dağarcığına, iki farklı kültürel referans setine sahip olmak demektir. Bu zenginlik, çocuğun yaratıcı düşünce süreçlerini besler. Bir kavramı ifade etmek için daha fazla araca sahip olurlar, bu da yaratıcılıklarını ve ifade güçlerini artırır.
Kullanım Alanı 2: Akademik Başarı ve Okul Olgunluğu için Erken Yaş İngilizce Kursu
“Erken yaş İngilizce kursu” programlarına katılımın faydaları, çocuğun okul hayatına başladığı andan itibaren somut olarak gözlemlenir. Bu eğitim, güçlü bir “okul olgunluğu” zemini hazırlar.
Ana Dil Becerilerinin Güçlenmesi
En yaygın endişelerden biri, ikinci bir dilin ana dili (Türkçe) olumsuz etkileyeceği veya “kafa karışıklığı” yaratacağıdır. Oysa bilimsel kanıtlar bunun tam tersini göstermektedir. İki dil öğrenen çocuklar, “dilbilimsel farkındalık” (metalinguistic awareness) geliştirirler.
Yani, dili sadece bir araç olarak kullanmakla kalmaz, dilin “kendisi” üzerine de düşünmeye başlarlar. Dilin bir yapı (gramer), seslerden (fonetik) ve anlamlardan (semantik) oluştuğunu daha erken kavrarlar. Bu farkındalık, onların kendi ana dillerinin kurallarını daha iyi anlamalarını ve Türkçeyi daha bilinçli ve doğru kullanmalarını sağlar.
Matematiksel ve Okuma Becerilerine Temel Oluşturma
Dil ve mantık, beyinde yakından ilişkili alanlardır. Erken yaşta İngilizce eğitimi sırasında geliştirilen analitik düşünme ve örüntü tanıma (pattern recognition) becerileri, doğrudan matematiksel düşünmeye transfer edilir. Dilin mantıksal yapısını çözen beyin, sayıların ve işlemlerin mantıksal yapısını da daha kolay kavrar.
Okuma becerileri üzerindeki etki ise daha da doğrudandır. Özellikle İngilizce gibi fonetik olarak zengin bir dilde sesleri tanımak (fonemik farkındalık), çocuğun kendi ana dilinde okumayı öğrenmesini de hızlandırır. Ses-harf ilişkisini erken yaşta kavrayan çocuklar, okumaya daha hızlı ve sorunsuz geçerler.
Kullanım Alanı 3: Sosyal ve Duygusal Gelişimde Erken Yaş İngilizce Kursunun Rolü
Dil, özünde sosyal bir olgudur. Bir dili öğrenmenin en etkili yolu onu sosyal bir bağlamda kullanmaktır. Nitelikli bir “erken yaş İngilizce kursu”, çocuğa sadece dil değil, aynı zamanda hayati sosyal ve duygusal beceriler de kazandıran güvenli bir mikro-topluluk alanı sunar.
Özgüven ve İletişim Becerileri
Ana dili dışında bir dilde kendini ifade etmeye çalışmak, hata yapmak ve tekrar denemek, muazzam bir cesaret ve özgüven gerektirir. English Of London gibi destekleyici ve pozitif bir kurs ortamında, çocuklar “hata yapmaktan” korkmamayı öğrenirler. Bir şarkıya eşlik etmek, bir oyunda rol almak veya eğitmenin sorduğu basit bir soruya cevap vermek, çocuğun öz-saygısını ve iletişim kurma cesaretini pekiştirir.
Bu kurslarda yapılan grup aktiviteleri, çocuklara sırasını beklemeyi, paylaşmayı, bir ekip olarak çalışmayı (işbirliği) ve arkadaşlarını dinlemeyi öğretir. Bu beceriler, çocuğun ileriki yaşamındaki tüm sosyal ilişkilerinin temelini oluşturur.
Empati ve Farklılıklara Saygı
Her dil, içinde bir kültürü barındırır. Erken yaşta İngilizce öğrenmek, kaçınılmaz olarak çocukları farklı kültürlerin hikayeleri, şarkıları ve gelenekleriyle tanıştırır. Çocuklar, dünyada insanların sadece farklı diller konuşmadığını, aynı zamanda farklı şekillerde yaşadıklarını ve düşündüklerini de fark etmeye başlarlar.
Bu tanışıklık, empati becerilerinin gelişimi için paha biçilmezdir. “Farklı” olanın “yanlış” veya “korkutucu” olmadığını, sadece “farklı” olduğunu anlarlar. English Of London, eğitim materyallerinde kültürel çeşitliliği vurgulayarak, çocukların daha açık fikirli, hoşgörülü ve empatik bireyler olarak yetişmesine katkıda bulunur.
Kullanım Alanı 4: Gelecek Kariyer ve Global Vatandaşlık için Erken Yaş İngilizce Kursu
Çocuklar için İngilizce kursu programlarına yapılan yatırım, belki de meyvesini en uzun vadede ve en güçlü şekilde veren yatırımdır. Bu, çocuğun sadece bugününe değil, tüm geleceğine yönelik stratejik bir adımdır.
Aksansız (Native-like) Telaffuz ve Edinim
Yetişkinlerin ikinci bir dil öğrenirken en çok zorlandığı konu telaffuzdur (pronunciation). Belirli bir yaştan sonra, beyin ana dilin ses setine “kilitlenir” ve farklı dillerdeki ince fonetik ayrımları (örneğin İngilizce’deki ‘th’ sesi) duymak ve üretmek zorlaşır.
Oysa “kritik dönem” içindeki çocuklar, bu sesleri bir sünger gibi emerler. Erken yaşta nitelikli bir kursa başlayan çocuklar, dili aksansız veya ana dile çok yakın (native-like) bir telaffuzla edinirler. Bu, gelecekte uluslararası platformlarda iletişim kurarken onlara muazzam bir avantaj ve özgüven sağlar. Dilin sadece gramerini değil, “müziğini” de öğrenmiş olurlar.
Kültürel Farkındalık ve Dünya Vatandaşlığı
Bugünün çocukları, tarihte hiç olmadığı kadar birbirine bağlı bir dünyada büyüyecekler. Geleceğin profesyonel yaşamı, farklı ülkelerden ekiplerle çalışmayı, uluslararası projelerde yer almayı ve global bir pazarda rekabet etmeyi gerektirecek.
Erken yaşta İngilizce eğitimi, bu global dünyanın kapılarını aralar. Bu eğitimi alan çocuklar, kendilerini sadece kendi ulusal kimlikleriyle değil, aynı zamanda bir “dünya vatandaşı” olarak da görmeye başlarlar. Farklı kültürlere karşı merakları ve adaptasyon yetenekleri artar. English Of London’ın vizyonu, sadece İngilizce konuşan değil, aynı zamanda bu dili bir köprü olarak kullanarak dünyaya açık, vizyoner ve donanımlı nesiller yetiştirmeye katkıda bulunmaktır.
Erken Yaş İngilizce Kursu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Ebeveynlerin, çocuklarını erken yaşta bir dil programına yazdırmadan önce akıllarında birçok soru olması doğaldır. English Of London olarak, en sık karşılaştığımız soruları ve bunlara dair kurumsal yanıtlarımızı aşağıda derledik.
Soru 1: Çocuğumun İngilizce öğrenmesi için en doğru yaş nedir?
Bu, en sık aldığımız sorudur. Bilimsel yanıt: “Mümkün olan en erken yaş.” Doğumdan itibaren beyin dil edinimine hazırdır. Ancak “kurs” formatı için genellikle çocuğun sosyal olarak hazır olduğu 2,5-3 yaş ideal bir başlangıç noktası olarak kabul edilir. 0-7 yaş arasındaki “kritik dönem” kaçırılmaması gereken bir fırsat penceresidir. Ne kadar erken başlanırsa, edinim süreci o kadar doğal, zahmetsiz ve ana dil seviyesinde (özellikle telaffuz açısından) olur.
Soru 2: Erken yaşta İngilizce öğrenmek çocuğumun ana dilini (Türkçe) karıştırmasına neden olur mu?
Bu, ebeveynlerin en yaygın ve haklı endişesidir. Kesinlikle hayır. Bu, dilbilim alanında çürütülmüş bir mittir. Tam aksine, araştırmalar iki dil öğrenmenin ana dil becerilerini güçlendirdiğini göstermektedir. Çocuklar, “kod değiştirme” (code-switching) adı verilen (örneğin cümlenin yarısını Türkçe, yarısını İngilizce söyleme) doğal bir süreç yaşayabilirler. Bu bir kafa karışıklığı değil, beynin iki sistemi de aktif olarak kullandığının bir göstergesidir ve geçici bir evredir. İki dil öğrenmek, çocuğun dilsel farkındalığını artırarak Türkçeyi de daha iyi analiz etmesini sağlar.
Soru 3: English Of London’da erken yaş İngilizce kursu metodolojisi nedir?
Kurumumuz, “Edinim Temelli” (Acquisition-Based) bir yaklaşımı benimser. Programlarımız “öğretime” değil, “edinime” odaklanır. Bu şu anlama gelir:
- Sıfır Gramer Kuralı: Asla dil bilgisi ezberletilmez.
- Oyun ve Keşif: Derslerimizin %100’ü oyun, şarkı, sanat, hikaye ve TPR (Bütünsel Fiziksel Tepki) aktivitelerinden oluşur.
- İletişim Odaklılık: Amaç, çocuğun kendini ifade etme cesaretini kazanmasıdır. “Doğru” söylemesinden çok, “denemesi” teşvik edilir.
- Zengin Maruz Kalma (Immersion): Sınıf içinde eğitmenlerimiz mümkün olduğunca sadece İngilizce konuşarak zengin bir dil banyosu (language bath) ortamı yaratır.
Soru 4: Çocuğumun kursa adapte olamadığını veya ilgisiz olduğunu nasıl anlarım?
İlk birkaç hafta bir adaptasyon süreci yaşanması çok normaldir. Bazı çocuklar hemen katılırken, bazıları “sessiz dönem” (silent period) yaşayarak sadece gözlemlemeyi tercih edebilir. Bu da öğrenmenin bir parçasıdır. Ancak, birkaç hafta geçmesine rağmen çocukta sürekli bir isteksizlik, ağlama veya kaygı gözlemleniyorsa, bu durumu derhal eğitmen ve kurum yönetimi ile paylaşmak gerekir. English Of London’da, eğitmenlerimiz bu tür adaptasyon süreçlerini yönetme konusunda tecrübelidir ve ebeveynlerle sürekli iletişim halinde olarak süreci yakından takip eder.
Soru 5: Evde ebeveyn olarak süreci nasıl desteklemeliyim?
Ebeveyn desteği kritik öneme sahiptir. Ancak bu destek “ders çalıştırmak” veya “test etmek” şeklinde olmamalıdır.
- Pozitif Tutum: İngilizce öğrenmeyi bir “ders” veya “görev” gibi değil, eğlenceli bir aktivite olarak sunun.
- Sorgulamayın: “Bugün ne öğrendin?” veya “Hadi bana renkleri İngilizce say” gibi baskı yaratıcı sorulardan kaçının. Bırakın, o hazır olduğunda sizinle paylaşsın.
- Birlikte Maruz Kalın: Evde İngilizce çocuk şarkıları dinleyin, basit İngilizce çizgi filmler izleyin veya resimli kitaplara bakın.
- Model Olun: Sizin de (seviyeniz ne olursa olsun) dile karşı meraklı ve pozitif olmanız, çocuğunuz için en iyi motivasyon kaynağıdır.
Sonuç: Çocuğunuzun Geleceğine English Of London ile Yatırım Yapın
Bir erken yaş İngilizce kursu programı, çocuğunuza verebileceğiniz en kalıcı ve değerli hediyelerden biridir. Bu, sadece bir dil öğretmekten öte, onun bilişsel ufkunu genişleten, sosyal becerilerini güçlendiren, akademik temellerini sağlamlaştıran ve onu bir dünya vatandaşı olmaya hazırlayan bütünsel bir gelişim yatırımıdır.
Bu yolculukta “nerede” ve “nasıl” başladığınız, tüm süreci belirler. Doğru metodoloji, nitelikli eğitmen kadrosu ve çocuğun psikolojisine uygun bir ortam olmadan, bu değerli “kritik dönem” potansiyeli boşa harcanabilir.
English Of London olarak, her çocuğun biricik olduğunu biliyor ve öğrenme potansiyellerine derinden inanıyoruz. Bilimsel temelli, oyun odaklı ve sevgi dolu bir ortamda, çocuklarınızın İngilizceyi bir ders olarak değil, hayatlarının doğal bir parçası olarak edinmelerini sağlıyoruz. Çocuğunuzun geleceğine yapılacak bu önemli yatırım hakkında daha fazla bilgi almak, programlarımızı incelemek ve uzman eğitim danışmanlarımızla görüşmek için sizleri kurumumuza davet ediyoruz.